Chema Kimya

Atık Su Arıtma

Atık Su Arıtma

Atık su arıtma, sanayi ve evsel kullanım sonrası ortaya çıkan kirli suların, tekrar kullanılabilir hale getirilmesi sürecidir. Atık su arıtma tesisleri, çevre koruma ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir. Bu makalede, atık su arıtma tesislerinin işleyişi, arıtma prosesleri ve geri kazanım sistemleri hakkında detaylı bilgiler sunulmaktadır.

Atık Su Arıtma Nedir?

Atık su arıtma, kirli suyun temizlenmesi ve tekrar kullanıma uygun hale getirilmesi sürecidir. Bu süreç, fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma yöntemlerini içerir. Atık su arıtma tesisleri, suyu zararlı maddelerden arındırarak, hem çevreyi korur hem de yasal gereklilikleri karşılar.

Atık su arıtma tesisleri ve geri kazanım sistemleri

Atık Su Arıtma Prosesleri

Fiziksel Arıtma

Fiziksel arıtma, suyun içerisindeki katı partiküllerin ve çökeltilerin mekanik yöntemlerle uzaklaştırılması işlemidir. Bu süreçte ızgaralar, kum tutucular ve sedimentasyon tankları gibi ekipmanlar kullanılır.

Kimyasal Arıtma

Kimyasal arıtma, sudaki kirleticilerin kimyasal maddeler kullanılarak çökeltilmesi veya nötralize edilmesi sürecidir. Koagülasyon ve flokülasyon bu yöntemler arasında yer alır. Kimyasal arıtma, özellikle ağır metallerin ve diğer çözünmüş maddelerin uzaklaştırılmasında etkilidir.

Biyolojik Arıtma

Biyolojik arıtma, mikroorganizmaların kullanılmasıyla organik maddelerin parçalanması ve sudan uzaklaştırılması sürecidir. Aktif çamur ve biyofilm reaktörleri bu yöntemlere örnektir. Bu süreç, özellikle organik kirleticilerin arıtılmasında önemli bir rol oynar.

Endüstriyel Atık Su Arıtma

Endüstriyel atık su arıtma, sanayi tesislerinden kaynaklanan kirli suların temizlenmesi işlemidir. Endüstriyel atık sular, genellikle yüksek konsantrasyonda kimyasallar ve ağır metaller içerir. Metal kaplama, tekstil ve gıda endüstrileri gibi sektörlerde, çeşitli arıtma yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler, tesisin ihtiyacına ve atık suyun özelliklerine göre belirlenir.

Atık Su Geri Kazanım Sistemleri

Atık su geri kazanım, kirli suyun temizlenerek tekrar kullanıma uygun hale getirilmesi sürecidir. Bu süreç, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşır. Geri kazanım sistemleri, özellikle suyun yeniden kullanımı ve su tasarrufu sağlanmasında etkilidir. Bu sistemler, tarımda sulama, endüstriyel işlemler ve hatta içme suyu üretimi için kullanılabilir.

Atık Su Arıtma Kimyasallarının Önemi

Atık su arıtma kimyasalları, suyun fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak arıtılmasını sağlayarak hem temiz su elde edilmesine hem de çevre kirliliğinin önlenmesine yardımcı olur. Özellikle sanayi tesisleri, belediyeler ve enerji sektörlerinde, su arıtma süreçlerinin verimliliğini artırmak için bu kimyasallar yoğun bir şekilde kullanılır.

Hangi Tür Atık Sular Kimyasallarla Arıtılır?

Kimyasal arıtma, farklı tipte atık sular için kullanılır:

  • Evsel Atık Sular: Hanelerden gelen kirli sular.
  • Endüstriyel Atık Sular: Fabrikalar ve üretim tesislerinden kaynaklanan, ağır metaller veya zararlı kimyasallar içerebilen sular.
  • Tarımsal Atıklar: Gübre ve pestisit kalıntılarının su kaynaklarına karışması sonucu oluşan kirlilik.

 

Organik Koagülantlar

Organik Koagülant atık sularda özellikle askıda katı madde miktarını azaltmak için kullanılan kimyasal bir üründür. Organik Koagülantlar ağır metal içermeyen renk giderici olarak uygulanan renk giderici disiyandiamid polimerleri, poliaminler, polidadmaklar ve hibrit karışımlardan oluşan arıtma kimyasallarıdır. Endüstriyel atık su arıtma tesislerinde atık suda bulunan kirletici maddelerin sudan uzaklaştırılması amacıyla çöktürücü olarak kullanılırlar. Atık suyun AKM, KOI, renk, ağır metal vb. ölçüm parametrelerinin uygun limitlere ulaşmasını, su kalitesinin arttırılmasını ve böylece temiz suyun alıcı ortama deşarj edilebilmesini sağlarlar. Koagülantların kullanımı arıtma sistemlerinde çamur susuzlaştırma aşamasında kullanılan flokülantların verimliliğini arttırmaya katkı sağlar.

Organik Koagulantlar süspansiyon halindeki katıları, boyaları, hidrokarbonları çöktürmek amacıyla kullanılan hibrit koagulantlardır. Yüzey sularının durultulması ve atık suların saflaştırılmasında çöktürücü olarak kullanılırlar. Suda renk, Kol ve florür giderimine yardım ederler. Çamurun çökmesini ve yoğunlaşmasını hızlandırırlar. Renk giderim verimini arttırırlar.

Koagülantlar, atık suda bulunan katı partiküllerin ve kolloidal yapıların yüklerinin nötralize edilmesini, bir araya gelerek topaklaşma oluşturmalarını ve çökmelerini sağlayarak sudan uzaklaştırılmaları için kullanılırlar. Organik koagülantlar inorganik koagülantlarla birlikte kullanılabilmelerinin yanı sıra tek başına uygulanabildikleri proseslerde inorganiklere oranla daha düşük kimyasal dozajı, daha az çamur oluşumu, sıkıştırılabilir flok, geniş pH aralığında çalışabilme, ağır metal içermeme gibi avantajlara sahiptirler. Organik koagülantlar atık sularda renk gideriminde oldukça etkin kimyasallardır. Tekstil, kâğıt, baskı mürekkebi, boya ve boyar madde endüstrilerinde renkli atık suların arıtılmasında sıkça kullanılırlar

İnorganik Koagülantlar

İnorganik Koagülantlar sudaki kolloidal kirliliklerin koagülasyonla çöktürülerek sudan uzaklaştırılmasını sağlarlar. Sudaki AKM, COD, fosfor, bulanıklık vb. parametreleri uygun değerlere getirerek su kalitesini arttırırlar. Konvansiyonel ön arıtma sistemlerinde kullanılarak prosesin devamındaki ileri arıtma sistemlerinin yükünü azaltır ve ömrünü uzatırlar. Düşük maliyetle yüksek performanslı arıtma sağlarlar. Ürün çeşitliliği suyun kirlilik tipine göre çözüm alternatifleri bulmayı kolaylaştırır. Demir 3 Klorür (FeCl3), Alüminyum Sülfat, Polialüminyum Klorür, Polialüminyum Klorür Hidroksit Sülfat belediye içme suyu ve atık su arıtma, endüstriyel proses suyu ve atık su arıtma tesislerinde inorganik koagülant olarak kullanılırlar.

Renk Gidericiler

Kimyasal arıtma sistemlerinde, boyar madde içeren endüstriyel atık sulardan kirliliğin azaltılması ve  renk giderimi için konvansiyonel koagülantların yanı sıra Renk Giderici kimyasallar da kullanılmaktadır. Kimyasal atık, sulardaki renk giderimi sürecinde renk giderici kimyasallar, tatlı su kaynaklarımızın kirlenmesi, azalması ve kullanılamaz hale gelmesinin önüne geçmek için kullanılır.

Son dönemde Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği‘nde (SKKY) yapılan ilaveler ile tekstil, gıda, kağıt ve kimya gibi endüstriler için alıcı ortamı korumak amacıyla renk parametresi yeni bir atık su kirletici parametre olarak tanımlanmıştır. Yüksek renk giderme özelliğine sahip organik polimerik koagulant olan Renk Gidericiler genellikle tekstil atık sularındaki boya pigmentlerinin giderilmesinde kullanılır. Renk gideriminin yanında KOI (Kimyasal Oksijen İhtiyacı), bulanıklık ve AKM (Askıda Katı Madde) miktarlarını da yüksek oranda azaltmaktadırlar.

Renk Gidericiler tekstil atık suları ve sızıntı suları olmakla birlikte; metal, gıda, kimya, içki sanayi, maden, deri, petrol, kağıt sanayi ve organize sanayilerin atık sularında da renk giderimi sağlamaktadır. Ülkemizde son yıllarda boyar madde içeren endüstriyel atık sulardan özellikle de tekstil atıksularının arıtma tesislerinde renk gideriminde kullanılmaya başlanmıştır.

Anyonik & Katyonik Toz Polielektrolitler

Polielektrolitler, su arıtımında yaygın olarak kullanılan kimyasal bileşiklerdir ve anyonik, katyonik ve non-iyonik olmak üzere üç kategoride gruplandırılırlar. Anyonik polielektrolitler negatif (-) yük taşırken, katyonik polielektrolitler pozitif (+) yüke sahiptir ve non-iyonik polielektrolitler ise elektriksel yük içermez. Polielektrolitler, su içindeki katı partikülleri elektriksel çekim yoluyla bir araya getirme, flokülasyon ve çökelme süreçlerini tetikleyerek suyun temizlenmesine yardımcı olur. Bu kimyasal bileşiklerin doğru oranlarda kullanılması, su içindeki katı maddelerin çökeltilmesini sağlar ve arıtılmış suyun içinde kalmamasını sağlar.

  • Anyonik Polielektrolitler: Anyonik polielektrolitler genellikle kimyasal arıtma proseslerinde kullanılır ve KOI (Kimyasal Oksijen İhtiyacı), AKM (Aktif Klor Miktarı), ağır metaller ve kolloidlerin arıtılmasında etkilidirler. Bazı istisnai durumlarda çamur susuzlaştırma işleminde de kullanılabilirler.

  • Katyonik Polielektrolitler: Katyonik polielektrolitler, genellikle biyolojik atıksu arıtma tesislerinin fazla aktif çamurlarında kullanılır. Atıksu arıtma tesislerinin çamur susuzlaştırma ünitelerinde yaygın olarak kullanılır. Bu polielektrolitler, çamurun suyunu daha kolay bırakmasına yardımcı olur.

  • Non-İyonik Polielektrolitler: Non-iyonik polielektrolitler, organik yapılı kimyasallardır ve su arıtımında flokülasyon amacıyla kullanılırlar. İçme suyu arıtma tesislerinde, atıksuların arıtımında ve çamur susuzlaştırmada yaygın olarak kullanılırlar. Bu polielektrolitler, elektriksel yük taşımadığı için – veya + yüklü polielektrolitler gibi etki etmezler.

Polielektrolitler, su arıtımından endüstriyel süreçlere kadar birçok alanda kullanılır. Örnek kullanım alanları arasında içme suyu arıtma tesisleri, petrokimya endüstrisi, gıda üretimi, enerji tesisleri, otomobil sektörü, deri üretimi, tekstil, kağıt endüstrisi, cam ve kauçuk sanayi, maden sektörü, ilaç ve kimya sektörü, belediyelerin atık su arıtma tesisleri ve çamur susuzlaştırma üniteleri bulunur. Bu kimyasalların kullanımı, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesine katkı sağlar. Polielektrolitlerin uygulanması için öncelikle laboratuvar testleri ve işletme denemeleri yapılır ve en uygun polielektrolit türü ve dozajı belirlenir. Bu sayede arıtma sistemleri daha sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışır.

Anyonik Polielektrolitler:

  • Anyonik polielektrolitler, içerdikleri monomerlere bağlı olarak %0-100 arasında anyonik özellik gösterebilirler.
  • Bu kopolimerlerin moleküler ağırlıkları genellikle 3-30 milyon arasında değişir.
  • Viskoziteleri, 5 g/L çözelti için genellikle 200-2800 cps arasındadır.

Katyonik Polielektrolitler:

  • Katyonik polielektrolitler, içerdikleri monomerlere bağlı olarak %0-100 arasında katyonik özellik gösterebilirler.
  • Bu kopolimerlerin moleküler ağırlıkları genellikle 3-10 milyon arasındadır.
  • Viskoziteleri, 5 g/L çözelti için genellikle 100-1700 cps arasındadır.

Non-İyonik Polielektrolitler:

  • Non-iyonik polielektrolitler, yük taşımadıkları için herhangi bir anyonik veya katyonik özellik göstermezler.
  • Bu polimerlerin moleküler ağırlıkları genellikle 1,5-15 milyon arasındadır.

Viskoziteleri, 5 g/L çözelti için genellikle 8-200 cps arasındadır.


Polielektrolitlerin Sanayide Kullanım Alanları;

  • Mermer, Granit, Seramik Endüstrisi
  • İçme Suyu Arıtma Tesisleri
  • Petrokimya Endüstrisi
  • Gıda Endüstrisi (Tavuk, Et, Balık, Süt Entegre Tesisleri, İçecek, Konserve, Şeker Üretimi)
  • Enerji Tesisleri ve Termik Santraller
  • Otomobil Sektörü
  • Deri Üreticileri
  • Tekstil Endüstrisi
  • Kağıt Endüstrisi
  • Cam ve Kauçuk Sanayi
  • Maden Sektörü (Altın, Bor, Kömür Madenleri vb.)
  • İlaç ve Kimya Sektörü
  • Belediyeler ve Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Atık Su Arıtma Tesisleri
  • Çamur Susuzlaştırma Üniteleri

 

Anyonik & Katyonik Emülsiyon Polielektrolitler

Atık su arıtma sistemlerinde floklaşmayı sağlamak amacıyla kullanılan polielektrolitler, anyonik ve katyonik polielektrolitler olarak iki ana gruba ayrılır. Nadiren non-iyonik polielektrolitler de kullanılır. Genellikle anyonik polielektrolitler, kimyasal arıtma tesislerinde atık suda bulunan partiküllerin birleştirilerek çöktürülmesini sağlar. Katyonik polielektrolitler ise biyolojik ağırlıklı su arıtma tesislerinde flok oluştururken veya atık çamurların susuzlaştırılması sırasında verimi artırmak için kullanılır. Ayrıca, bu tür polielektrolitler çamur susuzlaştırmada kimyasal şartlandırıcı olarak da kullanılır.

Flokülasyon Süreci:

Flokülasyon süreci, atık suyun yavaş ve uygun şekilde karıştırılarak küçük parçacıkların büyümesi, birbirine bağlanması, flokların oluşması ve böylece çökeltme işlemi için kolayca giderilebilecek büyük flokların meydana gelmesi işlemidir. Oluşan floklar, sonraki çökeltme aşamasında çökerek atık sudan ayrılır. Flokların büyümesi için yardımcı koagülantlar kullanılır. Polielektrolitler, floklar arasındaki bağları büyütür ve iri flokların oluşmasını sağlar. Bu floklar, çamurun susuzlaştırılması için kullanılan çeşitli proseslerde daha kolay giderilebilirler.

Flokülasyon prosesini etkileyen faktörler şunlar olabilir:

  • Atık suyun kalitesi
  • Askıdaki katı madde, kolloid ve diğer kirleticilerin miktarı
  • pH değeri
  • Koagülasyon ve flokülasyon süreleri
  • Karıştırma yöntemi
  • Çökeltme Sürecinin özellikleri
  • Suyun sıcaklığı
  • Alkalinite
  • İyonların özellikleri
  • Kullanılan koagülant türü ve dozajı

Polielektrolitler, partiküller arasındaki bağları büyüterek ve flok oluşumunu kolaylaştırarak atık su arıtma sistemlerinde etkin bir şekilde kullanılır. Bu polimerler, suyun içinde yüklü hale gelerek flok oluşumunu sağlarlar. Polielektrolit çözeltileri yüksek viskoziteye sahiptir ve yüksek konsantrasyonlarda çözelti hazırlamak zor olabilir. Polielektrolitler, toz, emülsiyon ve sıvı formlarda bulunurlar.

Polielektrolitlerin Kullanım Alanları:

Polielektrolitler, çeşitli endüstriyel sektörlerde kullanım bulur:

  • Kimyasal Madde, Granit ve Seramik Endüstrisi
  • İçme Suyu Arıtma Tesisleri
  • Petrokimya Endüstrisi
  • Gıda Endüstrisi (Tavuk, Et, Balık, Süt Entegre Tesisleri, İçecek, Konserve, Şeker Üretimi)
  • Enerji Tesisleri ve Termik Santraller
  • Otomobil Sektörü
  • Deri Üreticileri
  • Tekstil Endüstrisi
  • Kağıt Endüstrisi
  • Cam ve Kauçuk Sanayi
  • Maden Sektörü (Altın, Bor, Kömür Madenleri vb.)
  • İlaç ve Kimya Sektörü
  • Belediyeler ve Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Atık Su Arıtma Tesisleri
  • Çamur Susuzlaştırma Üniteleri

Her sektörde polielektrolitlerin kullanımı, belirli uygulamalar ve sonuçlar üzerinde farklı etkilere sahip olabilir. Bu nedenle, polielektrolitlerin seçimi ve kullanımı her uygulama için özenle planlanmalıdır.

Filtre Performansı Yükselticiler

  • Süreci performansı artırılarak, yatırımın erken geriye dönmesi garanti edilir.
  • Suyun sistemlerde tekrar kullanımı sağlanarak; su, enerji ve kimyasal tüketimi azaltılır.
  • Çevre dostu şartlandırma ürünleriyle çevreye olan negatif etkiler minimize edilmiştir.

Polialüminyum Klorür Hidroksi Sülfat (PAKS)

Polialüminyum Klorür Hidroksit Sülfat (PAKS), evsel ve atık su arıtmasında koagülant olarak kullanılan bir inorganik kimyasaldır. Bu kimyasal, çeşitli endüstrilerde arıtma tesislerinde ve proses arıtmalarında kullanılır. İşte PAKS’in bazı önemli özellikleri:

  • Kullanım Alanları: PAKS, evsel arıtmada, atık su arıtmasında ve proses arıtmalarında koagülant olarak kullanılır. Ayrıca askıda kalan katı maddelerin flok oluşturarak çökmesine yardımcı olur. Ağır metalleri, flor ve fosfor bileşiklerini tutar. Ayrıca çamuru susuzlaştırmada etkilidir.

  • Bazisite: Yüksek bazisiteye sahip olan PAKS, polialüminyum klorür bazlı bir koagülanttır. İçeriğindeki sülfat ile su içerisinde oluşan flok yapılarının birbirine daha iyi tutunmasını sağlar. Sülfat içeriği çok düşük olduğundan dolayı, suya fazladan sülfat bırakmaz.

  • Fiziksel Özellikler: Renksiz ve şeffaf bir sıvı formda görünür ve kokusuzdur.

  • Flokkülasyon Yeteneği: PAKS, güçlü bir flok yapısına sahiptir ve hızlı flok oluşumunu teşvik eder.

  • Reaksiyon Hızı: Düşük hamsu bulanıklığı ve düşük sıcaklıklarda kolayca reaksiyona girer, bu da onun geniş bir aralıktaki su koşullarında etkili olmasını sağlar.

  • Alüminyum Bırakmaz: PAKS, dozlandığı suda bakiye alüminyum (Al+3) bırakmaz, bu da su kalitesinin korunmasına yardımcı olur.

  • Geniş pH Aralığı: Geniş bir pH aralığında etkili olan PAKS, farklı su kaynaklarında kullanım için uygundur.

PAKS, su arıtma süreçlerinde etkili bir koagülant olarak kullanılarak suların temizlenmesine ve kalitesinin artırılmasına katkı sağlar.

Not: Lütfen, PAKS veya diğer kimyasalların kullanımıyla ilgili yerel düzenlemelere ve uygulama yönergelerine dikkat edin.

Alüminyum Sülfat

Alüminyum sülfat (şap), çeşitli sanayilerde kullanılan çok yönlü bir kimyasal bileşiktir. İşte alüminyum sülfatın kullanım alanları:

  • Su Arıtımı: İçme suyu ve atık su arıtma tesislerinde kullanılır. Bu kimyasal, suyun berraklaştırılmasına, kirleticilerin çökmesine ve suyun kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olur.

  • Yapı Kimyasalları: İnşaat sektöründe, betonların su geçirmezliğini artırmak için kullanılır.

  • Kağıt Endüstrisi: Kağıt yapımında kullanılır ve kağıdın kalitesini artırır.

  • Tekstil: Tekstil endüstrisinde boyama işlemlerinde kullanılan mordan olarak görev yapar.

  • İlaç ve Kozmetik: Bazı ilaçlar ve kozmetik ürünlerin üretiminde kullanılabilir.

  • Yangın Söndürücü: Bazı yangın söndürme maddelerinin üretiminde kullanılır.

  • Petrol Rafineri: Petrol rafinerilerinde koku ve renk giderici olarak kullanılabilir.

  • Endüstriyel Atık Su Arıtımı: Endüstriyel atık suların temizlenmesinde kullanılır.

  • Gıda Katkısı: Bazı gıda ürünlerinde kullanılan bir katkı maddesi olarak işlev görür.

Alüminyum sülfatın Al2(SO4)3 formülüne sahip olduğu ve yer altı kaynağı olan alunitten elde edildiği belirtilmelidir. Bu kimyasalın çözelti halinde korozif (aşındırıcı) özelliklere sahip olduğu unutulmamalıdır. Özellikle içme suyu ve atık su arıtma tesislerinde kullanıldığında verimi yüksek bir arıtma kimyasalıdır. Bu nedenle, alüminyum sülfatın dikkatle ve yönergeler doğrultusunda kullanılması önemlidir.

Demir Sülfat

Demir (II) sülfat yada demir sülfat, FeS04. Beyaz ortorombik kristaller, higroskopik katı formundadır. Kokusuzdur. Bakırlar ve yeşil kezzap olarak bilinen mavi-yeşil heptahidrat (7 moleküllü hidrat) en yaygın olarak kullanılan formudur. Demir sülfat içerindeki su miktarına göre; unhidrat (susuz), monohidrat (1 – tek sulu), pentahidrat (5 – beş sulu), heptahidrat (7- yedi sulu) şeklinde çeşitlere ayrılır.

Bakteri Kültürleri

Biyolojik paket atıksu arıtma tesisleri, atıksuyu arıtma işlemi sırasında kontrol edilerek kullanılan canlı bakteri kültürlerini içerir. Bu süreçte, aktif çamur olarak adlandırılan canlı bakteri topluluğu kullanılır. Aktif çamur, atıksu içindeki organik maddeleri besin kaynağı olarak kullanarak çoğalır. Bu süreç sırasında mikroorganizmalar, organik maddeleri oksijen kullanarak yakarlar, bu da karbondioksit ve su oluşturur.

Oksijen, aktif çamurun gelişebilmesi için gereklidir ve havalandırma tankı adı verilen bir tankta sağlanır. Havalandırma tankına hava üfleyicileri tarafından hava verilir ve bu hava, difüzörler denilen cihazlar aracılığıyla aktif çamur tankının tabanına iletilir. Difüzörler, havanın küçük baloncuklar halinde salınmasını sağlar, bu da oksijenin suya geçişini kolaylaştırır ve aynı zamanda çamurun karışmasını engeller.

Havalandırma işlemi, atıksuyu arıtma sürecinin anahtarıdır. Bu süreç sırasında mikroorganizmalar organik maddeleri parçalarlar ve atıksuyu arıtırlar. Havalandırma sona erdiğinde, canlı aktif çamur bakteri kültürü çökmeye bırakılır ve üstte temizlenmiş su kalır. Arıtılmış su, deşarj pompaları aracılığıyla alıcı ortama verilirken, sıvı klor (sodyum hipoklorit) gibi kimyasalların eklenmesiyle mikroorganizmalara karşı önlemler alınır.

Bu mikroorganizma karışımı içindeki mikroorganizmalar, doğadaki özelliklerine ve arıtılan suyun özelliklerine bağlı olarak gelişirler ve kendi popülasyonlarını sürdürürler. Ancak bu denge, mevsimsel değişiklikler, atık karakterinin değişmesi, kapasite artışları, yanlışlıkla atıksu sistemine giren kimyasallar ve mekanik arızalar gibi nedenlerle bozulabilir. Bu denge bozulduğunda, arıtma veriminde düşüş, parametrelerde değişiklik veya kötü koku gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Mikroorganizma dengesi, hassas bir yapıya sahiptir ve bozulması zaman alabilir. Arıtma verimini etkileyen sorunlar giderildikten sonra bile, mikroorganizma dengesi hemen yeniden kurulmayabilir. Bu nedenle, atıksu arıtma tesislerinin sürekli olarak izlenmesi ve bakımının yapılması önemlidir.

Bakteri Besinleri

Atık su arıtma süreçlerinde bakteri besinleri olarak adlandırılan organik veya inorganik bileşikler de kullanılır. Bakteri besinleri, atık su arıtma tesisindeki mikroorganizmaların büyümesini ve etkinliğini destekleyen besin maddeleridir. Bu besinler, atık su içerisindeki organik maddeleri parçalayabilen ve biyolojik arıtma sürecini gerçekleştiren bakterilerin yaşam faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gereklidir. Genellikle karbon, azot ve fosfor gibi elementler bakteri besinleri olarak kullanılır. Bu besinler, doğru oranlarda ve uygun şekilde eklenerek atık su arıtma sistemlerinde mikroorganizma faaliyetlerini teşvik eder ve arıtma verimini artırır.

Atık Su Arıtma Sıkça Sorulan Sorular

Atık su arıtma kimyasalları nedir?

Atık su arıtma kimyasalları, endüstriyel ve belediye atık sularının arıtılması için kullanılan özel formüle edilmiş maddelerdir. Bu kimyasallar, kirleticileri ve organik maddeleri sudan uzaklaştırarak suyun çevreye zarar vermeden yeniden kullanılabilir hale gelmesini sağlar.

 

Atık su arıtma kimyasalları nasıl çalışır?

Atık su arıtma kimyasalları, suya eklendiğinde kimyasal reaksiyonlar başlatarak kirleticileri çöktürür veya sudan ayrıştırır. Koagülantlar, flokülantlar, pH düzenleyiciler ve biyosidler gibi çeşitli kimyasallar, farklı kirletici türlerine karşı etkili sonuçlar verir. Dozaj pompaları ile su sistemine eklenirler ve arıtma verimliliğini artırmak için optimize edilirler.

Atık su arıtma kimyasalları hangi avantajları sağlar?

Atık su arıtma kimyasalları, suyun kalitesini iyileştirerek çevresel etkileri azaltır ve suyun yeniden kullanımını mümkün kılar. Bu kimyasallar, endüstriyel süreçlerin verimliliğini artırır ve çevresel düzenlemelere uyumu sağlar. Ayrıca, su arıtma sistemlerinin bakım maliyetlerini düşürür ve uzun ömürlü kullanım sağlar.

Atık su arıtma kimyasalları nereden temin edilebilir?

Atık su arıtma kimyasalları, su arıtma sistemleri için uzmanlaşmış kimya firmalarından ve su arıtma ekipmanı tedarikçilerinden temin edilebilir. Bu kimyasalları seçerken, güvenilir ve kaliteli ürünler sunan tedarikçileri tercih etmek önemlidir. Online alışveriş platformlarında ve uzman firmaların web sitelerinde geniş bir ürün yelpazesi bulabilirsiniz.

Bizimle İletişime Geçin

İşletmenize Özel Çözümlerimiz İle CHEMA Ailesi Olarak Yanınızdayız…

Open chat
Scan the code
Merhaba;
Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?